14 Eylül 2009 Pazartesi

Kıbrıs'ta aynı yerde sayıldı

Türkiye, Kıbrıs'ta Annan Planı'nın 2002 sonunda rafa kaldırılmasıyla tıkanan barış sürecini tekrar başlatmak için yeni kartları devreye soktu. Ankara, Türkiye'nin çözüm istemediği tezini çürütmek ve uluslararası toplumun desteğini alabilmek amacıyla, önce, şimdiye kadar tanımadığı Rum kesimi vatandaşlarına kapılarını açtı. Ardından Rumlara ait yatların Türkiye limanlardan yararlanmasına izin verdi.
Rum kesimininin beklemediği ikinci sürpriz ise KKTC'den geldi. Ankara'nın KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı ikna etmesiyle Türk tarafının sınır kapıları Rumlara açıldı. Türkiye, bu yeni açılımlara paralel olarak KKTC'ye uygulanan ambargoların kaldırılmasına yönelik kampanya başlattı. AB bu talebe karşı ambargoları kaldırmasa da KKTC'ye kaynak aktarımının önünü açtı. Şubatta BM Genel Sekreteri Kofi Annan, kendi adını taşıyan Kıbrıs planı üzerinde müzakereleri yeniden başlatma amacına ulaşamadı. AB, Türkiye ve Yunanistan, Kıbrıs'ta bir açılım yakalamak için 14 Aralık'taki genel seçimin sonucunu bekledi.


Seçimde eşitlik
Türkiye, bu süreçte 'Annan Planı masadadır' demekle yetinirken taraflar, KKTC'de AB yanlısı muhalefetin seçimi kazanmasını, Denktaş'ın müzakerecilikten alınmasını ve 1 Mayıs 2004'e kadar görüşmelere başlanmasını önceledi. Ancak hiçbir partinin mutlak üstünlüğü elde edememesi, sürecin beklendiği gibi kolay işlemeyeceğini ortaya koydu. Denktaş seçimden Annan Planı'na 'hayır' çıktığını, AB yanlısı cephe de tam tersini savundu. Kıbrıs diplomasisi, hiçbir gelişme kaydedemedi.